Zekât Malı Finansal Zararlardan Korumak için Önemli
Zenginler dikkat! Kıyâmet gününe ve Cehennem azabına inananlar için zekât vermek hayati önem taşıyor. Eğer malınızın zekâtını verirseniz, finansal zararlardan korunmuş olursunuz. Bu önemli mesaj, Hadis-i şerîfte açıkça belirtiliyor. İşte bu nedenle, mal varlığına sahip olan herkesin bu sorumluluğu yerine getirmesi gerekiyor.
Tefsîr-i Mugnîde’de ifade edildiği gibi, Kur’ân-ı kerimde üç şey bir arada bildirilmiştir. Bu üç şeyden biri yapılmazsa, diğerleri kabul edilmez. Dolayısıyla, mal varlığınızı korumak ve namazlarınızı kabul ettirmek için zekât vermek çok önemlidir.
İmâm-ı Gazâlî hazretleri, mahşer gününü anlatırken çarpıcı bir tablo çiziyor. Deve zekâtını vermeyenlerin boynuna deve yüklenir ve ağırlıkları dağlar gibi olur. Ekin zekâtını vermeyenlerin ise boynuna ekin denkleri yüklenir ve bu denkler ağırlığından feryat eder. Altın, gümüş ve diğer ticaret mallarının zekâtını vermeyenler ise dehşetli bir yılanla yüzleşirler. Bu tablo, zekâtın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Bu nedenle, zengin olan her Müslümanın elindeki malın zekâtını seve seve vermesi gerekmektedir. Bu sadece bir ibadet değil, aynı zamanda bir sorumluluktur. İslâmiyetin emrettiği şekilde zekâtı vermek, hem manevi hem de finansal anlamda bir koruma sağlar.
Belki de düşünüyorsunuz ki, “Zaten benim malım çok değil, zekât vermek beni zorlar.” Ancak unutmayın ki, zekât vermek sadece maddi bir ödeme değil, aynı zamanda bir manevi yükümlülüktür. Bu yükümlülüğü yerine getirmek, hem dünyada hem de ahirette size büyük fayda sağlayacaktır.
Sonuç olarak, zekâtın finansal zararlardan korunmak için çok önemli bir adım olduğunu unutmayın. Mal varlığınızın zekâtını vermek, sadece bir ibadet değil, aynı zamanda bir koruma ve bereket kaynağıdır. Bu nedenle, zenginlikle birlikte sorumluluklarınızı da unutmayarak, malınızı zekâtını vererek koruyun. Allah’a olan sadakatiniz ve güveniniz, sizi her türlü zarardan koruyacaktır.
