Neşat SAZOĞLU: İşi Ehline Verin – 300 Yıllık Sorunumuz
Türkiye’nin köklü sorunlarından biri olarak karşımıza çıkan liyakat meselesi, son 300 yıldır varlığını sürdürmektedir. Liyakat, bir işin ehliyet ve yetenek sahibi kişiler tarafından yapılması demektir. Ancak ne yazık ki, Türkiye’de kamu ve özel sektörde liyakatin göz ardı edildiği, işe alımlarda ve terfilerde siyasi, ailevi veya kişisel bağların öne çıktığı eleştirilerle sıkça gündeme gelmektedir.
Özellikle kamu kurumlarında ve devlet ihalelerinde bu durumun daha belirgin olarak hissedildiği görülmektedir. Liyakat eksikliği, kurumların verimliliğini düşürebilir, yetenekli çalışanların motivasyonunu azaltabilir ve uzun vadede kurumsal performansı olumsuz etkileyebilir. Ayrıca, liyakatin göz ardı edilmesi, toplumda adalet ve eşitlik duygusunu da olumsuz etkileyebilir.
Ancak, bütün umutları kaybetmek için erken değil. Türkiye’de liyakat sorunu her alanda ve her kurumda aynı derecede yaşanmamaktadır. Özel sektörde, rekabetin yüksek olduğu alanlarda liyakat daha fazla önemsenmekte ve yetenekli çalışanlar ödüllendirilmektedir. Ayrıca, son yıllarda kamu kurumlarında liyakati artırmaya yönelik reformlar ve düzenlemeler de gündeme gelmektedir.
Liyakat sorununu çözmek için atılan adımlar, toplumun ve kurumların liyakate verdiği önem arttıkça daha da etkili olacaktır. Çünkü liyakatli kişiler yönetimde arttıkça, ülkemizin her alanda yükselişinin resmi daha da net görülecektir. Liyakat, sadece bireylerin değil, tüm toplumun ve kurumların gelişimi için hayati bir öneme sahiptir.
Sonuç olarak, liyakat sorununun çözümü adına atılan adımların artarak devam etmesi gerekmektedir. Toplumun liyakata verdiği önem arttıkça, Türkiye’nin geleceği daha parlak bir şekilde şekillenecektir. Liyakat, adil bir toplumun temel taşıdır ve bu değerin herkes tarafından benimsenmesi gerekmektedir.
Neşat SAZOĞLU’nun vurguladığı gibi, işi ehline vermek önemlidir. Liyakat, ülkemizin kalkınması ve ilerlemesi için vazgeçilmez bir unsurdur. Sağlıcakla kalın…