İşte CHP’li Kadınların İsyanda Olduğu Detaylar!
CHP’li Çeroğlu, yaptığı açıklamada şunları söyledi: “2011 yılında yürürlüğe giren ‘Çocukların Cinsel Suistimal ve Cinsel İstismara Karşı Korunmasına İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’ olan Lanzarote ne “6284 varken İstanbul Sözleşmesine ne gerek var?” dediği 6284 sayılı yasada ne de günümüzde açıklama yapmalarını gerektiren Çocuk Hakları Sözleşmesi uygulanmıyor. Gereklilikler yerine getirilmediği sürece, bir avuç toprağın üstüne atılan çocukların yasını tutuyor, bebek küvözlerini olay yerine dönüştürüp adalet arıyoruz.
Ancak şu anda adalet birilerinin elinde oyuncağa dönüşmüş durumda, çocuk hakları ve insan hakları çiğnenmiş durumda, imzaladıkları sözleşmelere ‘HAYIR’ denildiği gibi, ülke acı içindeyken kendileri için her türlü imkanı kullananlar alevler içinde kalan 5 çocuğu 18 kez ziyaret etmelerine rağmen cezalandırmıştır. Halkın feryadı ve isyanı sarayın kapısından içeri geçememiştir.
Bugün geldiğimiz noktada iktidar; kaybolan çocukların verisini paylaşmaktan kaçınırken, sorumlu oldukları çocuk istismarlarını ve katliamlarını kınamaktan başka bir şey yapmazken, çocuk istismarlarını araştırmayı reddetmiştir.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı, bu acı durum hakkında tek bir açıklama yapmayıp, mecliste bulunduğu gün milletvekillerini ağırlamış ve paylaşmıştır. Peki, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı bu durumda nerededir?
Sayın Bakan Özdemir, artık ne aileler ne toplumlar ne de güçlü bir ülke var. Bebekler küvözde öldürülmüş, çocuklar yanarak ölmüş, genç bir kız vahşice katledilmiş, küçük bir çocuğun bedeni 19 gün sonra bulunmuş, ancak katiller hala serbest. Siz ise hala tek bir açıklama yapmadan toplantılar yapıyorsunuz. Ülke yangın içindeyken hala gülerek poz veriyorsunuz.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, verdiği bütçe tekliflerine bakıldığında, çocukların korunması ve gelişiminin sağlanması programında sosyal ve ekonomik destek alan çocuk sayısının düşük olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca, kadın işsizliği oranının yüksek olmasına rağmen yoksullukla mücadele adına verilen işe başlama yardımından yararlanan kişi sayısının az olması dikkat çekmektedir. Bakanlık, verilen bütçenin büyük bir kısmını kullanmamıştır. Bu durumda, Bakanlığın yapması gerekenler konusunda sorular sormak ve hesap sormak önemlidir.
Sonuç olarak, ülkenin içinde bulunduğu durumu göz önünde bulundurarak, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanının istifasının gerekliliği ortadadır. Gerekli adımlar atılmadığı sürece, çocuklar ve kadınlar gibi savunmasız gruplar daha fazla zarar görmeye devam edecektir. Adaletin sağlanması ve suçluların cezalandırılması için gereken adımların atılması şarttır.