news-11112024-153614

Dünya genelinde yapılan araştırmalara göre, diyabet 530 milyondan fazla insanı etkiliyor. Bu sayı, hareketsizlik, dengesiz beslenme ve obezitenin artmasıyla 2050 yılına kadar 1,3 milyara ulaşabilir. Türkiye’de ise 12 milyon kişide diyabet görülüyor. Endokrinoloji ve Metabolik Hastalıklar Uzmanı Prof. Dr. Oğuzhan Deyneli, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü’nde yaptığı açıklamada, toplumun her kesimine diyabet tedavisi ve yönetimindeki yeniliklerin duyurulması gerektiğinin altını çizdi.

Diyabet, yaşam kalitesini düşüren ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen yaygın bir kronik hastalıktır. Hastalığın başlangıcı giderek daha genç yaşlara düşmesi, diyabet farkındalığının henüz yeterince oluşmadığını göstermektedir. Prof. Dr. Oğuzhan Deyneli, “Dünya genelinde 530 milyondan fazla insanı etkileyen diyabet, ülkemizde 12 milyon kişiye kadar ulaşmış durumda. Türkiye’de yaklaşık 35 bin kadar 18 yaş altı tip 1 diyabetli çocuk bulunmaktadır. Sağlıklı bir toplum ve gelecek için farkındalık oluşturmak, atılabilecek en önemli adımlardan biridir. Doğru tedavi ve teknolojilerle diyabetle mücadele etmek mümkündür” dedi.

Diyabet farkındalığının artması, diyabet yönetimini kolaylaştırır ve yaşam kalitesini yükseltir. Prof. Dr. Oğuzhan Deyneli, “Diyabet erken teşhis edildiğinde daha iyi yönetilebilir. Bu nedenle diyabet hakkında farkındalık kazanmak, insanların vücutlarındaki sinyalleri daha iyi anlamalarına ve zamanında doktora başvurmalarına yardımcı olur. Erken teşhis ve etkili diyabet yönetimi ile kalp hastalığı, böbrek yetmezliği, görme kaybı gibi ciddi sağlık sorunları önlenebilir. Diyabet, ilaçlarla olduğu kadar sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz gibi yaşam tarzı değişiklikleriyle de kontrol altına alınabilir. Diyabetle mücadelede en etkili stratejilerimiz farkındalık ve bilinçtir” ifadelerini kullandı.

Diyabetle yaşamak, bir denge sanatıdır. Glukoz seviyelerinin düzenli olarak izlenmesi, doğru beslenme, düzenli egzersiz ve ilaç kullanımı arasındaki hassas denge, sağlıklı bir yaşam sürdürmek için hayati öneme sahiptir. Diyabet yönetimi uzun vadede yaşam tarzında köklü değişiklikler gerektirir ve bu süreç bireyler için zorlayıcı olabilir. Geleneksel glukoz ölçüm yöntemleri zahmetli olabilir ve anlık kararlar almak her zaman kolay olmayabilir. Bu noktada farkındalık ve teknolojinin önemi ortaya çıkar. Sensör teknolojisi gibi yenilikler, diyabetli bireylerin yaşamını kolaylaştırabilir ve yaşam kalitesini artırabilir. Sürekli glukoz takip sistemleri, diyabetli bireylerin daha sağlıklı bir yaşam sürdürmesine yardımcı olabilir.