Karadeniz, Türk tarihinde uzun yıllardan beri önemli bir rol oynamış ve Türk adlandırmasıyla anılan bir iç denizdir. Karadeniz’in diğer adları da tarihte farklı zamanlarda değişik isimlerle anılmıştır. Türk halk şiirinde ve çağdaş Türk şiirinde de Karadeniz’in coşkunluğundan bahsedilir ve denizin haşinliğine vurgu yapılır. Karadeniz adının nereden geldiği ve ne anlama geldiği hakkında çeşitli görüşler bulunmaktadır.
Akdeniz ise Türk adlandırması olan bir denizdir ve Akliman adları da Türk denizcileri tarafından verilmiş isimlerdir. Akdeniz’in ve Aklimanların adı neden bu şekilde olduğu üzerine farklı düşünceler ve açıklamalar bulunmaktadır. Akdeniz’in sakin ve durgun bir deniz olarak bilindiği ve Aklimanların da bu özelliklere sahip olduğu düşünülmektedir.
Destan-ı Bahreyn adlı eserde Karadeniz ve Akdeniz’in atışmaları anlatılmış ve her iki denizin özellikleri karşılaştırılmıştır. Karadeniz’in haşinliği ve Akdeniz’in munisliği destanda vurgulanmıştır. Bu destan, denizlerin farklı karakterlerini ve özelliklerini yansıtmaktadır.
Akdeniz’e benzer şekilde Akliman adları da Türk coğrafyasında sakin ve demirlemeye elverişli deniz kitlelerini ifade etmektedir. Aklimanlar da Akdeniz gibi sakin ve durgun denizler olarak adlandırılmıştır. Türk denizcilerinin verdiği isimlerin denizlerin özelliklerine atıfta bulunduğu görülmektedir.
Sonuç olarak, Karadeniz, Akdeniz ve Akliman adlarının Türk denizcileri tarafından verilmiş ve denizlerin özelliklerine uygun şekilde seçilmiş isimler olduğu söylenebilir. Bu denizlerin coğrafi ve kültürel önemleri Türk tarihinde ve edebiyatında da büyük yer tutmaktadır.