ABD Ticaret Bakanı Gina Raimondo, San Francisco’da düzenlenen yapay zeka toplantısında yaptığı açıklamada, yapay zekanın insanlık tarihindeki diğer teknolojilerden farklı olduğunu belirtti. Yapay zekayı geliştirmenin önemli olduğunu vurgulayan Raimondo, ancak bu sürecin sonuçlarını düşünmeden hızla ilerlemenin doğru olmadığını ifade etti. Bu açıklamalar, Uluslararası Yapay Zeka Güvenlik Enstitüleri Ağı’nın ilk toplantısında önemli bir yer tuttu.
ABD Ticaret ve Dışişleri Bakanlıkları tarafından organize edilen bu ağ, 9 ülkeden ve Avrupa Komisyonu’ndan yapay zeka güvenliği enstitülerini bir araya getirdi. Hükümet, özel sektör, akademi ve sivil toplumdan teknik uzmanlar, yapay zeka sistemlerinin giderek güçlenen risklerini nasıl yönetebileceklerini tartışmak üzere bir araya geldi. Bu toplantı, yapay zeka yönetimi konusunda uluslararası işbirliğinin güçlendirilmesi adına önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
ABD, Güney Kore ve Avustralya’nın yapay zeka güvenliği araştırmalarına destek amacıyla toplamda 11 milyon dolardan fazla kaynak sağladıklarını açıkladı. Bu fon, özellikle sentetik içeriğin tespiti ve bu içeriğin getirdiği risklerin azaltılmasına yönelik kritik alanlara ayrılacak. Ayrıca ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı, partner ülkelerdeki yapay zeka güvenliği çalışmalarını desteklemek için 3,8 milyon dolar tahsis etti. Güney Kore ise sentetik içerik risklerine yönelik araştırma ve geliştirme faaliyetlerine 7,2 milyon dolar ayırdı. Bu girişimler, yapay zekanın geliştirilmesi ve güvenli bir şekilde uygulanması için önemli adımlar olarak nitelendiriliyor.
ABD, yapay zeka güvenliği konusunda küresel liderlik hedefiyle Yapay Zeka Güvenlik Enstitüsü Ulusal Güvenlik İçin Yapay Zeka Risklerinin Test Edilmesi (TRAINS) Görev Gücü’nü kurdu. Bu görev gücü, ABD’nin ulusal ve uluslararası güvenlik ve kamu güvenliği üzerindeki etkilerini belirlemek, ölçmek ve yönetmek amacıyla çalışmalar yürütecek. ABD’nin, yapay zeka yarışında Çin’i başlıca düşman olarak görmeye devam ettiği ve uluslararası güvenlik işbirliğini artırarak bu alandaki liderliğini güçlendirmeyi hedeflediği belirtiliyor.
Bu girişimler, yapay zeka teknolojilerinin geleceğini ve küresel güç dengesini belirleyecek temel faktörlerden biri olarak karşımıza çıkıyor. ABD’nin yapay zeka yarışında Çin’e karşı uluslararası bir işbirliği ve savunma hattı oluşturma çabaları, gelecekte yapay zeka alanında nasıl bir dünya düzeni oluşacağına dair önemli ipuçları sunuyor.