news-20112024-075427

İstanbul’da devam eden dava, bebek acil hastalarının ölümüne neden oldukları iddia edilen ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülen 47 sanığın yargılanmasını içeriyor. Duruşma, Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda gerçekleştirildi. Tutuklu sanık Fırat Sarı ve aralarında 8 kadın, 22 tutuklu sanık, 20 tutuksuz sanık ve avukatlar salonda hazır bulundu. Bazı tutuksuz sanıklar ise bulundukları şehirlerdeki adliyelerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldılar.

Duruşmayı, birçok avukat ve basın mensubunun izlediği gözlemlendi. Duruşma, tutuklu sanık Hasan Basri Gök’ün savunmasının alınmasıyla başladı. Salonda ve salonun önünde yoğun güvenlik önlemleri alan polis ekipleri bulunmaktaydı.

İddianamede, sanık doktor Fırat Sarı’nın örgütün elebaşı olduğu ve suç örgütünün sevk ve idaresini doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir’in yaptığı belirtiliyor. Suç örgütünün amacı, yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin sevk sistemini manipüle ederek doluluk sağlamak ve hastaların tedavi süreçlerini uzatarak Sosyal Güvenlik Kurumundan yüksek ödemeler almak olduğu ifade ediliyor.

İddianamede, hasta bebeklerin durumunun abartılarak SGK’den fazla ödeme alındığı, bazı hasta yakınlarından da ekstra ücret talep edildiği belirtiliyor. Bebeklerin uygun sağlık hizmeti alacağı hastanelere sevk edilmesi yerine örgütün karlı hastanelere yatırıldığı ve elde edilen karın örgüt üyeleriyle paylaşıldığı iddia ediliyor.

Esas amacın maddi kazanç olduğu vurgulanırken, bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil, en yüksek miktarda para kazanmak olduğu öne sürülüyor. Ceza istemlerinde, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için toplamda 582 yıl 9 ay hapis cezası talep ediliyor. Diğer sanıklar hakkında da benzer suçlardan cezalar öngörülüyor.

Soruşturma kapsamında İstanbul’da 9, Tekirdağ Çorlu’da 1 hastanenin ruhsatının iptal edilmesi ve hastaların kamu hastanelerine sevk edilmesi gerçekleştirilmişti. Ayrıca yürütülen soruşturma kapsamında, yenidoğan çetesine ilişkin soruşturmayı yürüten savcıyı ölümle tehdit edenlerin de tutuklandığı biliniyor.

Bu önemli dava ve soruşturma, kamuoyunda büyük yankı uyandırmaya devam ediyor. Bebeklerin sağlık hizmetlerinden haksız yere mahrum bırakılması ve suistimale uğraması, toplumda büyük infial yaratmış durumda. Adaletin yerini bulması ve suçluların cezalandırılması, toplumun beklentisi ve talebidir. Umarız ki bu gibi vahşi suçlarla ilgili adli süreçler etkin bir şekilde yürütülür ve adalet yerini bulur.